Yani bireyler harcamaya müsait gelirlerinin bir kısmını harcar bir kısmını da tasarruf eder.
Bireyler farklı sebeplerle tasarruf ederler... gelecekte beklenmedik harcamalarını karşılamak için, gelecekte daha büyük gelirler elde etmek için yahut gelecekte birikmesi gereken büyük meblağlada bir tutarı denkleştirmek için bugün gelirinin bir kısmını tasarruf ediyor olabilirler.
Teoride durum bu iken etrafımızda çalışan bir çok kişinin gelirinin tamamını harcamalarda kullandığını görürüz. Hatta insanlar gelirden daha fazla harcamalarda bulunurlar. Biri diğeri ile kapatılan kredi borçları, öde öde bitmeyen, bitmeye yakın başka harcamalarla yenilenen kredi kartı taksitleri bunun göstergesidir.
Durum şudur; "Türkiyede bireyler gelirlerinin çok büyük bir kısmını harcar- tasarruf etmezler bu sebeple ülkede tasarruf eksiği vardır."
Bir ülkenin milli geliri o ülkede yatırımlar arttığında artacaktır. Yatırımların artması ise tasarruflara bağlıdır. Çünkü yatırımlar tasarruflar sayesinde yapılabilir. Sonuç olarak tasarruflar arttığında bu tasarruflar mevcut yahut yeni yatırımları finanse edecek bu yolla da milli gelir artacaktır.
Görüldüğü gibi tasarruf etmenin bireye sağladığı yararların yanında ülke ekonomisine de katkı sağlaması beklenir. Bu yüzden tüm ülkeler ülke içi tasarrufları belli bir seviyede tutmak ister. Bunun için devlet, çalışan her vatandaşının gelirinin belli bir tutarını zorunlu olarak tasarruf ettirir-harcatmaz. Bunu Zorunlu Emeklilik Sistemi ile yapar. Kısaca Devlet, tüm çalışanların maaşının belli bir kısmını kaynağında keser ve bu tutarı harcatmaz-tasarruf eder. Belli bir süre sonunda da zamanında tasarruf ettirdiği bu geliri o çalışana geri öder. Zorunlu emeklilik en basit haliyle bu şekilde anlatılabilir.
Dedik ki insanlar devlet tarafından zorunlu olarak yaptırılan tasarrufun dışında gelirlerinden tasarruf etmiyorlar. Ülkede tasarruf eksiği var.
Bununla birlikte ülkede tasarruf edenler de yok değil.. Tasarruf sahipleri gelirlerinde harcamadıkları kısımları bir kenara koyar ve bu tasarrufları zaman geçtikçe değer kaybetmesin hatta mümkünse kazanç sağlasın isterler. Bunun için tasarruflarını çeşitli yollarla değerlendirmeye, saklamaya yönelirler.
Örneğin altının düşmeyeceğini düşünen dahası yükselmesini bekleyen bir birey aylık gelirinin bir kısmı ile cumhuriyet altını alarak tasarruf edebilir. Değişen duruma ve beklentilerine göre altınları bozdurup Dolar alabilir. Vadeli mevduat hesabı açtırıp tasarrufunu burada saklayıp, zamanla faiz kazancı elde etmek te isteyebilir. Bunlar riski düşük ve çok fazla bilgi ve tecrübe gerektirmeyen tasarruf çeşitleridir.
Fakat eğer tasarruf sahibi, finansal araçlar ve açık piyasalar konusunda bilgi ve becerisine güveniyorsa tasarrufunu bu alanlarda da değerlendirebilir. Söz gelimi; kendisine birden çok hisse senedini barındıran bir portföy oluşturup aydan aya tasarruflarını bu portföye aktararak bu portföyden kazanç elde etmeye çalışabilir.
Bu iki durumun dışında da tasarruf etmek isteyen fakat tasarruflarını yönetecek vakti yada bilgi ve becerisi bulunmayan kimselerde olabilir. İşte bu tasarruf sahipleri için profesyonel portföy yöneticileri ilk akla gelen alternatiftir. Bankalar ve bilimum Finansal kuruluşlar tasarruf sahiplerine belli ücretler karşılığında profesyonel portföy yönetimi hizmeti sunmaktadır. Tasarruflarını bu yollada değerlendiren yığınla insan mevcuttur.
İşte Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) de bir tasarruf yönetimi sistemidir. Sizin belirlediğiniz dönemlerde maaşınızdan , sizin belirlediğiniz tutarlar Bireysel Emeklilik Hesabınıza aktarılır, BES hizmetini veren profesyonel portföy yöneticileri hesabınızda aydan aya biriken tasarruflarınızı kazanç getirecek alanlarda kullanır ve kazançları hesabınıza ekler. Bu yolla tasarruflarınız yıldan yıla birikir. BES'te paranızı istediğiniz zaman geri çekebilirsiniz fakat sistemin esas amacı bireyleri emekli olana kadar düzenli olarak tasarruf ettirip emeklilik sonrasında bu tasarrufları toplu yada peyderpey geri ödemektir.
Bireysel Emeklilik Sistemi gelirinin tamamını harcamayan, tasarruf etmek isteyen fakat tasarrufunu nasıl yöneteceğini bilmeyen yada vakti olmayan bireyler için idealdir.
Bireysel Emeklilik Sistemleri, Zorunlu Emekliliğe bir alternatif değildir. Onun tamamlayıcısı gibi düşünülebilir. Bugün emekli maaşlarının azlığından dem vurulduğu ortadadır. Bu yüzden zorunlu emekliliğin yanında bireysel emeklilikte yaptırılırsa emeklilik yıllarının daha rahat geçeceği aşikardır.
Örneğin altının düşmeyeceğini düşünen dahası yükselmesini bekleyen bir birey aylık gelirinin bir kısmı ile cumhuriyet altını alarak tasarruf edebilir. Değişen duruma ve beklentilerine göre altınları bozdurup Dolar alabilir. Vadeli mevduat hesabı açtırıp tasarrufunu burada saklayıp, zamanla faiz kazancı elde etmek te isteyebilir. Bunlar riski düşük ve çok fazla bilgi ve tecrübe gerektirmeyen tasarruf çeşitleridir.
Fakat eğer tasarruf sahibi, finansal araçlar ve açık piyasalar konusunda bilgi ve becerisine güveniyorsa tasarrufunu bu alanlarda da değerlendirebilir. Söz gelimi; kendisine birden çok hisse senedini barındıran bir portföy oluşturup aydan aya tasarruflarını bu portföye aktararak bu portföyden kazanç elde etmeye çalışabilir.
Bu iki durumun dışında da tasarruf etmek isteyen fakat tasarruflarını yönetecek vakti yada bilgi ve becerisi bulunmayan kimselerde olabilir. İşte bu tasarruf sahipleri için profesyonel portföy yöneticileri ilk akla gelen alternatiftir. Bankalar ve bilimum Finansal kuruluşlar tasarruf sahiplerine belli ücretler karşılığında profesyonel portföy yönetimi hizmeti sunmaktadır. Tasarruflarını bu yollada değerlendiren yığınla insan mevcuttur.
İşte Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) de bir tasarruf yönetimi sistemidir. Sizin belirlediğiniz dönemlerde maaşınızdan , sizin belirlediğiniz tutarlar Bireysel Emeklilik Hesabınıza aktarılır, BES hizmetini veren profesyonel portföy yöneticileri hesabınızda aydan aya biriken tasarruflarınızı kazanç getirecek alanlarda kullanır ve kazançları hesabınıza ekler. Bu yolla tasarruflarınız yıldan yıla birikir. BES'te paranızı istediğiniz zaman geri çekebilirsiniz fakat sistemin esas amacı bireyleri emekli olana kadar düzenli olarak tasarruf ettirip emeklilik sonrasında bu tasarrufları toplu yada peyderpey geri ödemektir.
Bireysel Emeklilik Sistemi gelirinin tamamını harcamayan, tasarruf etmek isteyen fakat tasarrufunu nasıl yöneteceğini bilmeyen yada vakti olmayan bireyler için idealdir.
Bireysel Emeklilik Sistemleri, Zorunlu Emekliliğe bir alternatif değildir. Onun tamamlayıcısı gibi düşünülebilir. Bugün emekli maaşlarının azlığından dem vurulduğu ortadadır. Bu yüzden zorunlu emekliliğin yanında bireysel emeklilikte yaptırılırsa emeklilik yıllarının daha rahat geçeceği aşikardır.
Bu yazıda Bireysel Emeklilik Sisteminin ne olduğunu anlattım. Sistemin nasıl işlediğini, devlet desteği meselesini ve belki daha da ileri giderek emeklilik şirketlerinin programlarının karşılaştırmasınıda da başka bir yazıda inceleyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder