Finans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Finans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Aralık 2014 Cuma

Kredilerin Sınıflandırılması

Bankalar çok farklı kesimlere farklı tutarlarda farklı çeşitlerde kredi kullandırabilirler. Kullandırılan her bir kredinin de az yada çok fakat mutlak surette bir riski vardır. Burada riskten kastedilen; sağlanan kredinin (verilen borcun) vadesi dolduğunda tahsil edilememe ihtimalidir. 

İşte bu risk ihtimali dolayısıyla bankalar kullandırdıkları kredileri risk düzeylerine göre ayrı gruplarda takip ederler.

BDDK alacakların nasıl gruplanacağını hangi alacağın hangi grupta izleneceğini yayınladığı yönetmelikle* belirlemiştir.

18 Kasım 2014 Salı

Faktoring Nedir?

Faktoring, bir firmanın vadeli alacağının, faktoring şirketi tarafından temlik (devir) alınması karşılığında belli bir iskonto oranı ile peşinen ödenmesi işlemidir.

Örneğin;  Arçelik A.Ş. firması Yamanlar Ltd. Şti. firmasına mal satmış karşılığında 1 yıl vadeli 1 milyon USD tutarında bir senet almıştır. Arçelik firmasının bu tutarı tahsil etmesi için 1 yıl beklemesi gerekecektir. Arçelik bir yıldan önce bu alacağını tahsil etmek istediğinde bir faktoring şirketiyle anlaşabilir.

Arçelik firması bu senetten olan alacak hakkını Faktoring firmasına temlik eder. Faktoring firması belli bir oranda uygulayacağı faiz ile 1 milyon USD’yi iskonto ederek 950 bin USD’yi Arçelik firmasına öder. Yamanlar Ltd. firması bir yıl sonunda 1 milyon USD’yi Arçelik firmasına değil faktoring firmasına ödeyecektir. Çünkü artık alacak hakkı faktoringe devredilmiştir. Bu şekilde Arçelik firması bir yıl beklemeden alacağını, belli bir tutar (50 bin USD) maliyete katlanarak tahsil etmiş olur.


Pekala vade sonunda Yamanlar firması borcunu ödemezse ne olacak? Burada yapılan faktoring’in türü önemli.. Eğer işlem, Gayri Kabili Rücu Faktoring işlemi ise alıcı firma borcunu ödemediğinde faktoring firması bu borcu Arçelik firmasına rücu edemeyecek, tahsilat için kendisi çabalayacaktır. İşlem Kabili Rücu Faktoring işlemi ise alıcı firma borcunu ödemediğinde faktoring firması borcu Arçelik firmasına rücu edecek ve parasını Arçelikten tahsil edebilecektir. Bu durumda tahsilatın peşine Arçelik firması düşecektir.

İhracat Faktoringi

Yurt içi satışlardan olan vadeli alacakların temliki yoluyla satıcı firma, finansman sağlamış olacaktır. Bu faktoring işleminin finansman sağlama fonksiyonudur. Faktoring işlemlerinin finansman sağlamanın yanında, garanti ve tahsilat fonksiyonları da vardır. Fakat yurt içi satışlarda tahsilat işlemleri için bir aracıya ve alıcının borcunu ödeyeceği hususunda bir garantiye olan ihtiyaç yurt dışı satışlara göre daha azdır. 

Yurt dışı satışlarda karşı taraftaki alıcının güvenilirliğini tespit etmek satıcı firmalar için kolay olmayabilir. Karşı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmeme riski vardır. Bu noktada satıcı firma alıcının borcunu ödeyeceği noktasında bir garantöre ihtiyaç duyacaktır. Bunun dışında karşı taraf borcunu kesin ödeyecek dahi olsa tahsilat aşamasında daha hızlı ve zamanında tahsilatın gerçekleşmesi için yine uzman bir tahsilatçıya ihtiyaç duyabilecektir.

İşte bu ihtiyaçlara binaen faktoring şirketleri firmaların yurtdışına yapacakları satışlar için de finansman, garanti ve tahsilat hizmetleri vermektedir.

Arçelik A.Ş. firması Polonya'da yerleşik Lech Co. firmasına satış yapacaktır. LEch Co. firması satış tutarını 1 yıl sonra yapmak istemektedir. Arçelik firması bu firmanın finansman yapısını, ödeme gücünü ve güvenilirliğini bilmediğinden bu işleme girmekte tedirgin davranacaktır. Fakat şayet bir başka kurum bu satış için garanti verirse (risk ortadan kalkarsa) satış işlemi gerçekleşebilecektir. İşte bu noktada Türkiye'de yerleşik bir faktoring şirketi garanti için devreye girebilir. 

Türk Faktoring şirketi polonyadaki muhabir faktoring şirketinden bu firmayla ilgili bilgi alıp bu firmaya bir limit tahsil etmektedir. (örneğin 10 milyon usd limit tahsil edildi diyelim, Bu şu manaya gelir Faktoring şirketi Lech Co. firmasının 10 milyon usd tutarında kadar yapacağı alışlar için Arçelik firmasına garanti verebilecektir.) Limit tahsis edildikten sonra Arçelik firması Lech firmasına satış yapacak faturaları Türk faktoring firmasına temlik edecektir. Türk faktoring firması ise bu faturaları Muhabir faktoring firmasına temlik edecektir. Vadesi geldiğinde Muhabir faktor tahsilatı gerçekleştirecek ve tutarı Türk faktöre aktaracaktır. Türk faktör ise komisyon ve diğer giderleri kestikten sonra kalan tutarı Arçelik firmasına aktaracaktır. 

Vade sonunda karşıdaki firma borcunu ödemese dahi Türk faktör daha önceden garanti ettiği üzere tutarı firmaya aktaracaktır. 

Ayrıca Şayet Arçelik A.Ş. firması isterse, vadesi gelmeden de (satıştan hemen sonra) alacaklı olduğu tutarın bir kısmını ön ödeme ile Türk Faktoring firmasından tahsil edebilir. (Elbette belli bir iskonto oranı ile) 

İhracat Faktoring işlemlerinde firmaların iki tür maliyeti oluşmaktadır.
1)Faktoring Komisyonu-Garanti ve tahsilat hizmetleri karşılığında alınan ücret.
2)Faktoring Ücreti-Ön ödeme yapılması durumunda (vadesinden önce tahsil edilmesi) alınan ücret. (Bir iskonto oranı ile alınır. Genellikle Libor+spread olarak belirlenir.)

Faktoring işlemi yukarıdaki gibi muhabir faktoring firması kullanılarak yapılabildiği gibi karşıda bir faktoring firması olmadan da yapılabilir. Arçelik açısından değişen bir şey olmayacaktır. Yurt içi satışta da yurt dışı satışta da Arçelik firmasının ilişkisi Türk faktoring firmasıyla olmaktadır.

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Why has the ECB introduced a negative interest rate?

The European Central Bank's mandate is to ensure price stability by aiming for an inflation rate of below but close to 2% over the medium term. Like most central banks, the ECB influences inflation by setting interest rates. If the central bank wants to act against too high inflation, it generally increases interest rates, making it more expensive to borrow and more attractive to save. By contrast, if it wants to counter too low inflation, it reduces interest rates.


Since euro area inflation is expected to remain considerably below 2% for a prolonged period, the ECB's Governing Council has judged that it needs to lower interest rates. The ECB has three main interest rates on which it can act: the marginal lending facility for overnight lending to banks, the main refinancing operations and the deposit facility. The main refinancing rate is the rate at which banks can regularly borrow from the ECB while the deposit rate is the rate banks receive for funds parked at the central bank. All three rates have been lowered.


To maintain a functioning money market in which commercial banks lend to each other, these rates cannot be too close to each other. Since the deposit rate was already at 0% and the refinancing rate at 0.25%, a cut in the refinancing rate to 0.15 % meant the deposit rate was lowered to − 0.10 % to maintain this corridor.
The cut is part of a combination of measures designed to ensure price stability over the medium term, which is a necessary condition for sustainable growth in the euro area.

Do I now have to pay my bank to keep my savings for me? What is the effect of this negative deposit rate on my savings?
There will be no direct impact on your savings. Only banks that deposit money in certain accounts at the ECB have to pay. Commercial banks may of course choose to lower interest rates for savers. At the same time, though, consumers and businesses can borrow more cheaply and this helps stimulate economic recovery.


In a market economy, the return on savings is determined by supply and demand. For example, low long-term interest rates are the result of low growth and an insufficient return on capital. The ECB's interest rate decisions will in fact benefit savers in the end because they support growth and thus create a climate in which interest rates can gradually return to higher levels.

But why punish savers and reward borrowers?
A central bank's core business is making it more or less attractive for households and businesses to save or borrow, but this is not done in the spirit of punishment or reward. By reducing interest rates and thus making it less attractive for people to save and more attractive to borrow, the central bank encourages people to spend money or invest. If, on the other hand, a central bank increases interest rates, the incentive shifts towards more saving and less spending in the aggregate, which can help cool an economy suffering from high inflation. This behaviour is not specific to the ECB; it applies to all central banks.

Isn't it possible for banks to avoid the negative deposit rate? For example, can't they simply decide to hold more banknotes?
If a bank holds more money than is required for the minimum reserves and if it is not willing to lend to other commercial banks, it has only two options: to hold the money on an account at the central bank or to hold it as cash. But holding cash is not cost-free either − not least since the bank needs a very safe storage facility to warehouse the banknotes. So it is unlikely that any bank would choose to do this. The more likely outcome is that banks either lend money to other banks or pay the negative deposit rate. 

13 Temmuz 2014 Pazar

Stok Yönetimi / Stok Maliyeti Minimizasyonu Defter Notu




Defter notunun tamamına şurdan ulaşın:
https://drive.google.com/file/d/0BzywzC-mGFzgR3ZDcnlxM1BJTjA/edit?usp=sharing

Tags: Stok maliyeti minimizasyonu, Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli, Economic Order Quantity Model, Sipariş Miktarı, Sipariş Noktası, Ortalama Stok

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Faaliyet Kaldıracı ve Finansal Kaldıraç Defter Notu

Hayati Çaycı-Faaliyet Kaldıracı ve Finansal Kaldıraç Defter Notu

Notun tüm sayfaları için dosyanın tamamına şuradan ulaşın:
https://drive.google.com/file/d/0BzywzC-mGFzgUmxqWlY1dFJ4LUU/edit?usp=sharing

Tags: Faaliyet Kaldıracı, Finansal Kaldıraç, Kaldıraçlar

12 Mayıs 2014 Pazartesi

Hisse Senedi/Portföy Risk Hesaplamaları


Finansal Yönetim Defter Notu/Hayati Çaycı





Tags: Sistematik Risk, Beta, Spesifik Hisse Senedi Değerlemesi, Portföy Yaklaşımı, Markowitz, CAPM Modeli, Covaryans, Varyans

20 Ekim 2013 Pazar

Hisse Senetleri için risk hesaplanması

İkra bismirabbikellezi halak,



































Rasyonel yatırımcı şayet aynı getiri oranını sağlayan iki hisse arasında kalmışsa bu iki hissenin risklerini karşılaştıracak ve daha düşük riskli olan hisseyi alacaktır.

Bir hisse senedinin varyans ve standart sapması o hissenin risk düzeyini gösterir. Bu iki gösterge ne kadar büyükse hisse o kadar risklidir. 

Bu bakımdan yatırımcı getirisi aynı olan iki hisseden varyans ve standart sapması daha küçük olanı alacaktır.

Yada tersten okursak yatırımcı varyans ve standart sapması eşit iki hisseden getirisi yüksek olanı alacaktır.

Varyasyon katsayısı (standart sapma/beklenen getiri) ise yatırımcının bir birim getiri için ne kadar riske gireceğini gösterir.

Varyasyon katsayısını (risk/getiri) şeklinde de özetleyebiliriz. Bu yüzden bu değerin yüksek olması bir birim getiri için katlanacağımız riskin yüksek olması demektir. Yani yüksek varyasyon katsayılı hisseler "riski yüksek hisseler" olarak görülür. 

































19 Ekim 2013 Cumartesi

Diziler ve Seriler, Hisse senedi değerlemesinde kar payı yaklaşımı

İkra bismirabbikellezi halak,
DİZİ
Matematikte dizi, terim denilen sayıların oluşturduğu sıralı kümedir. Dizi sonlu ya da sonsuz olabilir. Pozitif tam sayılar (1, 2, 3, 4, …) sonsuz diziye örnek verilebilir. (1, 2, 3, 4) dizisi ise sonlu bir dizidir.

Aritmetik Dizi   
Xn= a+(n - 1)d  bir aritmetik dizidir. Ardışık iki terim arasındaki fark "d" kadardır. d ortak farktır.


Geometik Dizi
Xn = a .q^n-1 bir geometrik dizidir. Ardışık iki terimin oranı "q" olur. q ortak çarpandır.

SERİ
Seri ise n terimli bir dizinin tüm terimleri toplamıdır. 
Pozitif tam sayılar dizisi (1,2,3,4,5,...........................∞)               ise
Pozitif tam sayılar serisi (1+2+3+4+5+....................+∞)             olur

S1=a1   
S2=a1+a2
S3=a1+a2+a3
S4=a1+a2+a3+a4
...
...
...
S∞=a1+a2+a3+a4+.........+a




























Kar payı yaklaşımı ile hisse senedi değerlemesi

Bu yaklaşıma göre bir hissenin değerini(fiyatını) o hisse senedinin gelecekte sağlayacağı nakit girişlerinin (kar payı ödemelerinin) bugünki değerleri toplamı belirler. 







k- (iskonto oranı) paranın zaman değeri ve risk derecesini de içeren tüketicinin getiri beklentisidir.


Firma her sene sabit bir kar payı dağıtıyorsa hisse değeri
D1 = D2 = D3 = D4 = ..........= D∞  olacaktir.  Bu durumda





































Yani her sene aynı miktarda dividend veren hissenin değeri Dividend miktarının beklenen getiri oranına bölünmesiyle bulunacaktır.

Hayati Çaycı
Ekim 2013 


28 Temmuz 2013 Pazar

IRR ve NPV

IRR (Internal Rate of Return) yatırım yapılan projenin bugünki değerini sıfır(0) yapan orandır. Her projenin farklı IRR'i vardır. IRR'i yüksek olan proje seçilir. Formülü şöyledir:





CFn: Cash Flow on year "n"
r: Internal rate of return


NPV (Net present Value) yatirim yapilan projenin bugunki degeridir. Alternatif projeler arasindan NPV'si en buyuk olan secilir.

       
          r: interest rate yada minimum rate of return kullanilabilir. 




Kolayca IRR ve NPV hesaplamak icin Excel dosyasi hazirladim. Burada: 

http://yadi.sk/d/6bo3V4GF88l4g
                                                          

29 Mayıs 2013 Çarşamba

The impacts of International Portfolio Investments on İstanbul Stock Exchange Market

ABSTRACT
The aim for this study is to investigate the role of international investors during 
the financial crisis in 2001. The impacts of two basic investment strategies of 
international investors on Istanbul Stock Exchange had been analyzed during the crisis 
and after crisis period that is between 2001-2004. These investment strategies are 
positive feedback trading and herding. Previous researches have revealed that foreign 
investors are more successful in timing of buying and selling securities. In addition, there 
is too much discussion about herding behaviors of the institutional investors. Main data 
of this study is the monthly stock positions of 455 active financial institutions that are 
provided from Istanbul Stock Exchange, Takasbank and Finnet Financial Information 
Company. The findings revealed that the foreign investors was engaged in negative 
feedback trading activity that was stabilized the financial market during the crisis, 
whereas domestic investors caused the instability in markets by engaging in positive 
feedback trading. The second outcome of the study was related with the herding 
behavior of investors. It is found that the both of investor groups have been participated 
the herding behavior in the market not only in the peak period of the crisis but also post 
crises periods. 

Tamami icin Kaynak:http://dergi.sayistay.gov.tr/icerik/der77m6.pdf

22 Mayıs 2013 Çarşamba

LIBOR

Libor; kredibilitesi yuksek bankalarin, borc verme islemlerinde uyguladiklari faiz oranlarinin kirpilmis ortalamasidir(trimmed mean).Thomson Reuters sirketi her gun duzenli olarak katilimci bankalardan topladigi bilgileri isler ve saat 11:00'de yayinlar. Sirket katilimci bankalara her gun su soruyu yoneltilir: “At what rate could you borrow funds, were you to do so by asking for and then accepting inter-bank offers in a reasonable market size just prior to 11 am?” 

Trimmed mean
Katilimci bankalarin veridigi oranlar en yuksekten en dusuge dogru siralanir, olusan listede max. ve min. oranlar listeden cikarilip geriye kalan oranlarin ortalamasi alinir.

Libor, piyasalarda bir referans faiz orani olarak kullanilir. 

Baz puan nedir?
1 baz puan=0,0001 
Virgulden sonraki 4. sifiri ifade eden baz puan faiz oranlarinda yuzde 1'in altindaki hassas degisimleri gostermeye yarar. 100 baz puan ondalikli olarak 0.0100 seklinde gosterilir ve bu %1 demektir.

Libor+Baz puan
Krediler, odenen faizin degisken ve sabit tutarli olmasina gore ikiye ayrilabilir. Libor+baz puan ise bir bakima yari degisken yari sabit faizi ifade eder. Libor kismi degisken, baz puan kismi ise sabit faiz oranina isaret eder. 

2011 yili basinda ev almak icin bankadan Libor+250(Libor+%2.5) faizle kredi cektigimizi dusunelim. Ve faiz orani da her yilin ocak ayi sonunda guncelleniyor olsun.Bu durumda:
2011 Ocak 31, Libor=%3 ise odeyecegimiz faiz orani %5.5 
2012 Ocak 31, Libor=%4 ise odeyecegimiz faiz orani %6.5 
2013 Ocak 31, Libor=%2 ise odeyecegimiz faiz orani %4.5 olacaktir..