Youtube'da denk gelip izlediğim bu klip’ten sonra
sivri sinekler hakkında bir takım incelemelerde bulundum. Gelin inceleme sonuçlarıma birlikte göz atalım.
İncelememe sivri sineğin bitişik mi
yoksa ayrı mı yazıldığını araştırmakla başladım. Cevabı, "www.imlaklavuzu.net"de buldum. Sivrisinek bitişik yazılır,
zorlasan sivri’sinek olur ama benim yukarıda
yaptığım gibi ayrı yazılmaz.
TDK sözlük ‘’Çift
kanatlılardan, insan ve memeli hayvanların kanıyla beslenen, birçok türü
bulunan ve bir türü sıtma mikrobu aşılayan, sulak, bataklık yerlerde çok üreyen
ve bulaşıcı hastalıkları yayan uçucu böcek’’ demiş.
..KANIYLA BESLENEN..
..MİKROP TAŞIYAN..
..ÇOK ÜREYEN..
..UÇUCU..
Beraberinde sürekli mikrop taşıyan, insanımızın kanını emen, yürümek yerine uçarak seyahat etmeyi
tercih eden (sivrisinekler gidecekleri her yere uçarak giderler ve konarlar) buna rağmen formunu gayet light ve tight tutmayı başarabilen bir
yaratıktan bahsediyoruz.. Sivrisinekler.
Kpss
kasalım, bi işimiz gücümüz olsun, tutunabilelim, elimiz varlık görsün diyip, eve kapanıp bir iki ay sokağa
çıkmayınca insan yürümeyi unutuyor. Yürümeyince tabi istenmeyen kilolar hasıl oluyor. Gel gelelim, yürümemeyi adeta huy edinmiş sivrisineklerin insanın kulağının dibinden ciiiuuvv sesi çıkararak geçecek şekilde hızlı, çevik, fit ve atik olması insanı hayrete gark ediyor.
Evet, sivrisinekler yürümez. Siz hiç bir kolunuzdan diğerine
yürüyerek geçen bir sivrisinek gördünüz mü? Bu mümkün değil. Esasında
yürüyebilirler. Neticede Allah C:C: ayak vermiş. İsteseler gayet nizami de yürüyebilirler, fakat
sevmezler, tercih etmez, tembellik ederler. Sivri sinekler yürümez, uçarlar.
Sivrisineklerin yürümediği aşikar olmasına, zihnimde bu bilgiye muhalif herhangi bir fikir de olmamasına rağmen skeptik bir tavırla tezimi son bi kez test etmek istiyorum.
Arama motorunda şu cümleyi
aratıyorum: Sivrisinekler yürür mü?
Motorun önüme getirdiği "4.897" sonuç arasında
sivrisineğin yürüdüğüne dair kayda değer bir veriye/bilgiye
ulaşamıyorum! Ayrıca motorun önüme
getirdiği sonuç sayısına baktığımda da insanların bu hakikate (yürümez, uçar) araştırmaya dahi
ihtiyaç duymayacak düzeyde inandığını, gözlemliyorum.
Ardından, kullandığım test yönteminin geçerliliğini test etmek adına (testin test edilmesi), bu kez de "yürüdüğü aşikar olan" bir şeyi aynı şekilde arama motorunda aratarak sonuçları yorumlamaya karar veriyorum.
Yürümek dendiğinde zihnimde çağrışan ilk şey ‘’yürü taş arabası’’
oluyor. "Taş arabası yürür mü?" diye aratacağım. Fakat yapacağım kıyasın -fair- sonuçlar vermesi adına karşılaştırmamızı tıpkı sivrisinek gibi, canlı
bir varlık ile yapmak istiyorum. Zira, taş
arabası bir varlık olmasına karşı canlılık özelliği göstermemektedir.
Öyle ki ‘’taş
arabası canlı mıdır?’’ şeklinde yapılan aramada sadece 376 sonuç alınabiliyor. Bu bize şunu gösteriyor; "taş arabasının canlı olmadığı" bilinen bir gerçek olduğundan, konuyla ilgili fazla bir araştırma yapılmasına da ihtiyaç duyulmamış.
"Canlı varlık" ve "yürümek" dendiğinde akla ilk gelen şey insan oluyor. Yani biz müslümanlar ve gayrimüslimler. Kate Upton mesela.
Yeni sekme açıp arama motorunda aratıyorum; ‘’İnsan yürür mü?’’
Aman Allah'ım..
Şok, şok, şok.
Bu
nasıl olabilir!
Bu soruyla ilgili arama motoru tam tamına 2 milyon 700 bin adet sonuç getiriyor!!!
Bunun anlamını biliyorsunuz değil mi!
Korkmaya başlıyorum. (İngilizcesi ‘’afraid’’)
Acaba insan da uzun süreler masa başından kalkmazsa belli bi süre sonra yürüyemez hale mi gelir!
2012 yılında KPSS’ye, masa başı bir işim olsun isteyen, yaklaşık bir milyon insan girmiş. YGS’ye ise iki buçuk
milyon.. Toplamda üç buçuk milyonu aşkın masa başı iş kovalayan insan..
Bunlardan 600-700
bininin çer-çöp olduğunu 100-200 bininin de sınava sınav akşamı çalışarak
girdiğini düşünürsek geriye kalanların sayısı 2
milyon 699 bin.
Dikkat ettiniz mi, bu rakam arama motorunda ‘’İnsan yürür mü?’’ sorusunun aranma sayısı ile neredeyse birebir örtüşüyor. Bunun basit bir rastlantı olduğunu iddia etmek, ancak höristik kavramından bihaber olmayı gerektirir. Şükür ki biz höristik bilenlerdeniz.
Ve kullanılabilir höristik sayesinde şu teze ulaşabiliriz: KPSS ve YGS gibi insanı oturup çalışmaya mecbur kılan sınavlar, insan canlısının en
meşhur yetisini -yürüyebilme yetisi- tehdit etmektedir.
Dersi-derste, günü gününe, yazarak, ezberleyerek vb. methotların yanında ne yazık ki henüz bu sınavlar
için ‘’yürüyerek çalışma methodu’’ geliştirilememiştir.
Hükümet ise konuya yıllardır eğilmemekte, üstüne üstlük fındığın kilosuna 4 TL gibi komik bi rakam biçerek fındıkçıları da
memnun edememektedir.
Bu yazıyı yazarken Fenerbahçe karşısında 1-0 öne geçen Eskişehirsporlu
futbolcuları tebrik ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder