12 Mayıs 2014 Pazartesi

Hisse Senedi/Portföy Risk Hesaplamaları


Finansal Yönetim Defter Notu/Hayati Çaycı





Tags: Sistematik Risk, Beta, Spesifik Hisse Senedi Değerlemesi, Portföy Yaklaşımı, Markowitz, CAPM Modeli, Covaryans, Varyans

9 Mart 2014 Pazar

İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ VE TÜRKİYE

     Öncelikle iktisadi büyüme ve iktisadi kalkınma farklı kavramlardır.Kısaca değinecek olursak, iktisadi büyüme; daha çok gayri safi milli hasıla ile ilgili bir kavramdır, ülkenin sayısal olarak bir önceki yıla göre ürettiği nihai malların toplam değerindeki değişiklikle ilgilenir;ancak kalkınma bu sayısal büyümeden çok o ülkenin kültürel açıdan ,eğitim sağlık ,beslenme gibi açılardan gelişmesini ele alır.Yani iktisadi büyüme , iktisadi kalkınmanın ölçülmesinde yetersiz kalınca  daha insan odaklı tekniklerin geliştirilmesine yol açmıştır.

    Bunlardan en önde geleni ise Birleşmiş milletler kalkınma programı(United Nations Development Programme- UNDP) tarafından İnsani Gelişme Endeksi(Human Development Index -HDI) geliştirilmiştir. 
    İnsani gelişme endeksi, sağlık, bilgi  ve gelir düzeyi şeklinde  üç temel unsura dayalı olarak hesaplanmaktadır.Birleşmiş milletler tarafından açıklanan insani gelişme endeksinde ülkeler HDI değerlerine göre sıralanır.
     

    HDI değerleri;

  •  000,0-0,499 arasında olması düşük
  •  0,500-0,799 arasında olması orta  
  • 0,800-1,000 arasında olması yüksek   insani kalkınma düzeyini göstermektedir.
        İnsani Gelişme Endekslerine  187 ülke dahil ediliyor .Bunların 47'şer adedi en üst derecede, yüksek derecede ve orta derecede sınıflandırılırken 46 adedi ise düşük derecece insani gelişme derecesine sahip ülke olarak belirlenmiş.

    İnsani gelişme karşılaştırmasında en üstte NORVEÇ  yer alırken onu sırasıyla Avustralya ,ABD , Hollanda, Almanya ,Yeni Zelanda,İrlanda ,İsveç İsviçre  ve Japonya izliyorken ; FRANSA 20 İngiltere 26  Yunanistan 29'uncu sırada bulunuyor. TÜRKİYE  ise 0,722 HDI değeriyle 90. sırada yer aldı.Yani orta derece insani kalkınmışlık seviyesinde yer aldı.

     Gelir dağılımı adaletsizliğine(Gini katsayısı1*) bakacak olursak ,bu değerin 0.20 ile 0.30 arasında çıkması dünya genelinde en adil gelir dağılımı olan ülkeler arasında olduğunuzun bir göstergesidir.Peki bu alanda en iyi olan ülkeler hangileri derseniz  liste şöyle sıralanıyor ;Norveç, İsveç  Finlandiya, Almanya, Avusturya, Slovakya Belarus ,Romanya ,Kazakistan,Ukrayna.

     Gini kat sayısı bazı ülkelerde şöyle ABD(0,41), Çin (0,43) ,Almanya (0,28) ,Yunanistan (0,34), Arjantin (0,45), Brezilya (0,55) ,Rusya (0,40) ,İtalya (0,36) ve TÜRKİYE'DE  ise  bu oran (0,39) oldu.




     TÜRKİYE'NİN temel verilerini şöyle bir araya toplarsak tablo şu  şekilde oluyor.

  •  Doğumda ortalama yaşam beklentisi   74.2
  • Ortalama eğitim görme süresi   6.5
  • Eğitim görme süresi beklentisi  12.9
  • Kişi başına düşen Gayrisafi milli gelir (2011 yılı - 2005 SGP$) 13.466
  • Kadınların iş gücüne katılım oranı (% 15 yaş ve üstü) 28.1
  • Sağlığa yapılan kamu harcamaları (Gayri safi yurt içi hasıla'nın yüzdesi, 2010)  5.1
  • Eğitime yapılan kamu harcamaları (Gayri safi yurt içi hasıla'nın yüzdesi, 2005-2010)   2.9
  • Yetişkinler arasında okuma yazma oranı (%, 15 yaş ve üstü)  90.8
  • Nüfusun en az ortaöğretimi tamamlamış yüzdesi (%, 25 yaş ve üstü, 2011)  34.5
  • Nüfusun istihdamı oranı (%, 25 yaş ve üstü, 2011)  48.8
  • Genç işsizliği (%, 15-24 yaş arası, 2005-2011)   20.7
  • Enerji tedariği: Fosil Yakıtlar (2009, toplamın yüzdesi)  89.9
  • Enerji tedariği: Yenilenebilir Enerjiler (2009, toplamın yüzdesi)  10.2
  • Kişi başına düşen sera gazı salımı (2005, ton karbondioksite eşdeğer) 1.4
  • Ormanlık alan (2010, toplam alanın yüzdesi)  14.7
  • 2030 yılındaki tahmini nüfus (milyon)  86.7
  • Yıllık nüfus artışı (%) (2010/2015)
  • 1.1Toplam doğurganlık oranı (bir kadın başına düşen doğum sayısı, 2012) 2.0



  Burada kullanılan tüm istatistikler 2013 İnsani Gelişme Raporundan alınmıştır .İngilizce ,Arapça, Fransızca,İspanyolca,Rusça ve Japonca yayınlanan raporun İngilizce versiyonuna buradan Türkçe özetine ise burdan ulaşabilirsiniz.









       1* Gini katsayısı : Gelir dağılımı adaletsizliğini ölçen bir kat sayıdır.0 ve 1 arasında değer alır .Bu değer 0' a yaklaştıkça daha adil gelir dağılımını gösterirken , 1 ' e yaklaştıkça gelir dağılımı adaletsizliğinin arttığını gösterir. 

    


2 Şubat 2014 Pazar

2013 Aralık-Dış Ticaret İstatistikleri

Tuik 2013 Aralık ayı dış ticaret istatistiklerini 31 ocak 2014 günü yayınladı.

2013 yılının tamamını kapsayan dış ticaret rakamlarını gösterir tablo şu görünümü aldı;


Tabloda da görüldüğü gibi:
2013 Aralık ayı ihracatımız 13,220 milyar $ olarak gerçekleşti.
2012 Aralık ayı ihracatımız 12,605 milyar $ idi. 
>>Geçen yılın aynı ayına göre ihracat %4.9 oranında arttı.


2013 Aralık ayı ithalatımız 23,137 milyar $ olarak gerçekleşti. 
2012 Kasım ayı ithalatımız 19,827 milyar $ idi. 
>> Geçen yılın aynı ayına göre ithalat %16.7 oranında arttı.


Geçen yıl Aralık ayında 7,222 milyar $ olan dış ticaret açığımız bu ay 9,916 milyar $ olarak gerçekleşti. 
>>Geçen yılın aynı ayına göre dış ticaret açığı %37.3 oranında arttı.


Dış ticaret hacmi=İhracat+İthalat
Geçen yıl Aralık ayında dış ticaret hacmi 32,432 milyar $ iken bu ay 36,357 milyar $ oldu.
>>Geçen yılın aynı ayına göre dış ticaret hacmi %12.1 oranında arttı.


Karşılama oranı ihracatın ithalatı ne derece karşıladığını ölçer. Diğer adı ithalatı karşılama oranıdır. 
Karşılama oranı=İhracat/İthalat
2013 Aralık ayında karşılama oranı %57.1 olarak gerçekleşti.
2012 Aralık ayında karşılama oranı %63.6 idi.


-----------------------
2001-2013 yılları arası dış ticaret rakamlarını gösteren tablo ise şu görünümü aldı;

Tabloda da görüldüğü gibi:

2013 yılı toplam ihracatımız 151,8 milyar $. 2012 yılı toplam ihracatımız 152,4 milyar $ idi. Yani 2013 yılında ihracatımız %0.4 azaldı.

2013 yılı toplam ithalatımız 251,6 milyar $. 2012 yılı toplam ithalatımız 236,5 milyar $ idi. Yani 2013 yılında ithalatımız %6.4 arttı.

Türkiyenin 2023 yılı 500 milyar $ ihracat hedefi malum. Bugünkü tabloda bu hedefi tutturmak için önümüzdeki 10 yıl içinde yakalamamız gereken büyüme şöyle olmalıdır. 


Yani önümüzdeki 10 yıl içinde ihracatımızı her yıl %12.65 artırırsak 2023 hedefimize ulaşabiliriz. 

9 Ocak 2014 Perşembe

Bireysel Emeklilik Sistemi Nedir?

Makro iktisatta Harcanabilir Gelir(Yd)=C+S'dir. Burada C tüketimi S ise tasarrufu temsil eder. 

Yani bireyler harcamaya müsait gelirlerinin bir kısmını harcar bir kısmını da tasarruf eder.

Bireyler farklı sebeplerle tasarruf ederler... gelecekte beklenmedik harcamalarını karşılamak için, gelecekte daha büyük gelirler elde etmek için yahut gelecekte birikmesi gereken büyük meblağlada bir tutarı denkleştirmek için bugün gelirinin bir kısmını tasarruf ediyor olabilirler. 

Teoride durum bu iken etrafımızda çalışan bir çok kişinin gelirinin tamamını harcamalarda kullandığını görürüz. Hatta insanlar gelirden daha fazla harcamalarda bulunurlar. Biri diğeri ile kapatılan kredi borçları, öde öde bitmeyen, bitmeye yakın başka harcamalarla yenilenen kredi kartı taksitleri bunun göstergesidir.

Durum şudur; "Türkiyede bireyler gelirlerinin çok büyük bir kısmını harcar- tasarruf etmezler bu sebeple  ülkede tasarruf eksiği vardır."

Bir ülkenin milli geliri o ülkede yatırımlar arttığında artacaktır. Yatırımların artması ise tasarruflara bağlıdır. Çünkü yatırımlar tasarruflar sayesinde yapılabilir. Sonuç olarak tasarruflar arttığında bu tasarruflar mevcut yahut yeni yatırımları finanse edecek bu yolla da milli gelir artacaktır.

Görüldüğü gibi tasarruf etmenin bireye sağladığı yararların yanında ülke ekonomisine de katkı sağlaması beklenir. Bu yüzden tüm ülkeler ülke içi tasarrufları belli bir seviyede tutmak ister. Bunun için devlet, çalışan her vatandaşının gelirinin belli bir tutarını zorunlu olarak tasarruf ettirir-harcatmaz. Bunu Zorunlu Emeklilik Sistemi ile yapar. Kısaca Devlet, tüm çalışanların maaşının belli bir kısmını kaynağında keser ve bu tutarı harcatmaz-tasarruf eder. Belli bir süre sonunda da zamanında tasarruf ettirdiği bu geliri o çalışana geri öder. Zorunlu emeklilik en basit haliyle bu şekilde anlatılabilir.

Dedik ki insanlar devlet tarafından zorunlu olarak yaptırılan tasarrufun dışında gelirlerinden tasarruf etmiyorlar. Ülkede tasarruf eksiği var.

Bununla birlikte ülkede tasarruf edenler de yok değil.. Tasarruf sahipleri gelirlerinde harcamadıkları kısımları bir kenara koyar ve bu tasarrufları zaman geçtikçe değer kaybetmesin hatta mümkünse kazanç sağlasın isterler. Bunun için tasarruflarını çeşitli yollarla değerlendirmeye, saklamaya yönelirler.

Örneğin altının düşmeyeceğini düşünen dahası yükselmesini bekleyen bir birey aylık gelirinin bir kısmı ile cumhuriyet altını alarak tasarruf edebilir. Değişen duruma ve beklentilerine göre altınları bozdurup Dolar alabilir. Vadeli mevduat hesabı açtırıp tasarrufunu burada saklayıp, zamanla faiz kazancı elde etmek te isteyebilir. Bunlar riski düşük ve çok fazla bilgi ve tecrübe gerektirmeyen tasarruf çeşitleridir.

Fakat eğer tasarruf sahibi, finansal araçlar ve açık piyasalar konusunda bilgi ve becerisine güveniyorsa tasarrufunu bu alanlarda da değerlendirebilir. Söz gelimi; kendisine birden çok hisse senedini barındıran bir portföy oluşturup aydan aya tasarruflarını bu portföye aktararak bu portföyden kazanç elde etmeye çalışabilir.

Bu iki durumun dışında da tasarruf etmek isteyen fakat tasarruflarını yönetecek vakti yada bilgi ve becerisi bulunmayan kimselerde olabilir. İşte bu tasarruf sahipleri için profesyonel portföy yöneticileri ilk akla gelen alternatiftir. Bankalar ve bilimum Finansal kuruluşlar tasarruf sahiplerine belli ücretler karşılığında profesyonel portföy yönetimi hizmeti sunmaktadır. Tasarruflarını bu yollada değerlendiren yığınla insan mevcuttur.

İşte Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) de bir tasarruf yönetimi sistemidir. Sizin belirlediğiniz dönemlerde maaşınızdan , sizin belirlediğiniz tutarlar Bireysel Emeklilik Hesabınıza aktarılır, BES hizmetini veren profesyonel portföy yöneticileri hesabınızda aydan aya biriken tasarruflarınızı kazanç getirecek alanlarda kullanır ve kazançları hesabınıza ekler. Bu yolla tasarruflarınız yıldan yıla birikir. BES'te paranızı istediğiniz zaman geri çekebilirsiniz fakat sistemin esas amacı bireyleri emekli olana kadar düzenli olarak tasarruf ettirip emeklilik sonrasında bu tasarrufları toplu yada peyderpey geri ödemektir. 

Bireysel Emeklilik Sistemi gelirinin tamamını harcamayan, tasarruf etmek isteyen fakat tasarrufunu nasıl yöneteceğini bilmeyen yada vakti olmayan bireyler için idealdir.

Bireysel Emeklilik Sistemleri, Zorunlu Emekliliğe bir alternatif değildir. Onun tamamlayıcısı gibi düşünülebilir. Bugün emekli maaşlarının azlığından dem vurulduğu ortadadır. Bu yüzden zorunlu emekliliğin yanında bireysel emeklilikte yaptırılırsa emeklilik yıllarının daha rahat geçeceği aşikardır.

Bu yazıda Bireysel Emeklilik Sisteminin ne olduğunu anlattım. Sistemin nasıl işlediğini, devlet desteği meselesini ve belki daha da ileri giderek emeklilik şirketlerinin programlarının karşılaştırmasınıda da başka bir yazıda inceleyeceğim. 

3 Ocak 2014 Cuma

2013 Aralık-Enflasyon

Tuik 2013 Aralık ayının Tüfe rakamlarını bugün saat 10:00'da yayınladı.
Aralık ayı endekside dahil 2003'den bugüne oluşan aylık endeksleri gösteren tablo ise şu görünümü aldı;



Aralık endeksi 229.01 olarak gerçekleşti. Kasım ayı endeksi 227.96 idi. Buna göre endeks geçen aya göre %0.46 artmış oldu. 
2012 yılı Aralık ayı endeksi 213.23 idi. 2013 Aralık ise 229.01. Yani Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre %7.4 artmış oldu.

Yani 2013 yıl sonu enflasyon %7.4 olarak gerçekleşti. 
2003 den bu güne yıllık enflasyon oranlarını gösteren tablo ise şu görünümü aldı;




Görüldüğü gibi 2011 yılında %10.45 olan enflasyon 2012 yılında %6.16'ya çekilebilmişti. 
2013 yılında ise enflasyon oranı 1.24 puan artarak %7.40 seviyesinde gerçekleşti. 

TCMB 31 ekimde 2013 yili 4. ceyrek enfasyon raporunu yayinlamisti, Raporda 2013 yili sonunda enflasyonun %70 olasilikla %6.3 ile %7.3 (orta noktasi %6.8) arasinda olusacagi tahmin edilmisti. (1) 

%7.4 olarak gerçekleşen Enflasyon bankanın tahmin aralığını da aşmış oldu. Yani TCMB %6'lık enflasyon hedefini gerçekleştiremediği gibi enflasyon beklentisini de tutturamadı.(2)

Tüfe rakamlarının hangi ürün gurubunda ne kadar değiştiği hangi bölgelerde ne yönde değişim olduğu Tuik'in haber bülteninde incelenebilir.(3)

1-http://myreminder.blogspot.com/2013/11/ekim-enflasyon.html
2-http://myreminder.blogspot.com/2013/11/ekim-enflasyon.html  >> son cümle 
3-http://www.tuik.gov.tr    >>Anahtar Göstergeler>>Tüketici Fiyatları Endeksi

1 Ocak 2014 Çarşamba

2013 Kasım-Dış Ticaret İstatistikleri

Kasım ayına ait dış ticaret verileri Tuik tarafından 31 aralık günü yayınlandı.

2013 Ocak-Kasım aylarını kapsayan dış ticaret rakamlarını gösterir tablo şu görünümü aldı;



Tabloda da görüldüğü gibi:
2013 Kasım ayı ihracatımız 14,252 milyar $ olarak gerçekleşti.
2012 Kasım ayı ihracatımız 13,753 milyar $ idi. 
>>Geçen yılın aynı ayına göre ihracat %3,6 oranında arttı.

2013 Kasım ayı ithalatımız 21,403 milyar $ olarak gerçekleşti. 
2012 Kasım ayı ithalatımız 20,948 milyar $ idi. 
>> Geçen yılın aynı ayına göre ithalat %2,2 oranında arttı.

Geçen yıl kasım ayında 7,195 milyar $ olan dış ticaret açığımız bu ay 7,151 milyar $ olarak gerçekleşti. 
>>Geçen yılın aynı ayına göre dış ticaret açığı %0,6 oranında azaldı.

Dış ticaret hacmi=İhracat+İthalat
Geçen yıl kasım ayında dış ticaret hacmi 34,701 milyar $ iken bu ay 35,655 milyar $ oldu.
>>Geçen yılın aynı ayına göre dış ticaret hacmi %2,7 oranında arttı.

Karşılama oranı ihracatın ithalatı ne derece karşıladığını ölçer. Diğer adı ithalatı karşılama oranıdır. 
Karşılama oranı=İhracat/İthalat
2013 Kasım ayında karşılama oranı %66,6 olarak gerçekleşti.
2012 Kasım ayında karşılama oranı %65,7 idi.

En fazla ithalatı ise Çin'den yapmışız. Çin'i Almanya ve Rusya takip ediyor. Çinden yaptığımız ithalat 1,963 milyar $. Bu toplam ithalatımızın %10,1'ine denk geliyor.

2013 Aralık ayı dış ticaret istatistikleri 31 Ocak 2014 günü yayınlanacak.


http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13657

7 Aralık 2013 Cumartesi

Dış Ticaret Hacmi ve Dış Ticaret Haddi

Dış ticaret hacmi ve dış ticaret haddi nedir kısaca bahsedelim. Dış ticaret hacmi, dış ticaret haddine göre daha çok duyulur okunur izlenir.. Halbu ki dış ticaret hadleri ,dış ticaret hacmini asıl anlamlandıran veridir diyebiliriz..

Dış ticaret hacmi
Dış ticaret hacmi =ihracat+ithalat  yani, bir ülkenin dış dünyayla yaptığı ticaretin hacmini gösterir. Türkiye'nin dış ticaret hacmiyle ilgili son verileri geçen günlerde sizinle paylaşmıştık.(1)

Dış ticaret haddi
İhraç edilen malların ortalama fiyatının, ithal edilen malların ortalama fiyatına bölümüdür. Yani dış ticaret haddi lehimize geliştiğinde ihraç fiyatlarının ithal fiyatlardan daha hızlı artması söz konusudur. Bu durumda bir birim ithalat için daha az ihracat yapmamız gerekiyor. Dış ticaret haddi aleyhimize geliştiğinde bir birim ithalat için daha fazla ihracat yapmamız gerekiyor. Dış ticaret hadleri, 100 değerine göre yorumlanmaktadır. Dış ticaret hadlerinin baz alınan yıla göre 100’den büyük çıkması, dış ticaretten zaman içerisinde yararlanıldığını; dış ticaret hadlerinin baz yıla göre 100’den küçük çıkması ise, dış ticaretin kazançlı yönde gelişmediğini göstermektedir. Diğer bir deyişle, dış ticaret hadleri, ülkenin lehine olduğu zaman 100’ün üzerinde bir değer; ülkenin aleyhine olduğu zaman ise, 100’ün altında bir değer almaktadır.Yani diyebiliriz ki; dış ticaret hadleri, bir ülke ekonomisinin dış ticaretten kazançlı çıkıp çıkmadığının izlenmesi açısından önemlidir. Toplam ihracat ve ithalatın birim değer endeksindeki gelişmelere bakıldığında bu veriler yayınlandığından beri genel olarak aleyhimize işliyor. Yani ithal fiyatları ihraç fiyatlarından daha hızlı artıyor. İşte Türkiye'nin 2004-2012 arası kesinleşmiş dış ticaret haddi verileri.



Grafikte baz yıl 2003 alınmıştır.

Güncel olarak son veri ise şöyle,İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan dış ticaret hadleri, 2012 yılı Eylül ayında 97,2 iken, 2013 yılı Eylül ayında 98,7’ye yükseldi.