6 Aralık 2018 Perşembe

Fırlatmaya Son 10 Saniye!

1 - Fırlatmaya 10 Saniye, 2018

Yukarıdaki fotoğraf, “Muharrem İnce İle Fotoğraf Çekildikten Sonra Sahneden Fırlatılan Adam”a ait. Bundan böyle ondan “Fırlatılan Adam” olarak bahsedeceğim.

Fırlatılan Adam Karşıyaka’da, Dr. Mustafa Enver Caddesi üzerindeki Şair Eşref Apartmanının 14 yıllık kapıcısı, 52 yaşında. Fırlatılan Adam, İzmir’e karısıyla birlikte, 99 yılında çalışmak için geldi.

İlk 3 sene Urla, Bornova, Balçova ve Çiğli’de yazlık inşaatlarında demir ustası olarak çalıştı. 3 sene sonra Karşıyaka’daki Muammer Aksoy Parkı Durağına 20 metre uzaklıkta bir mesafede bulunan üç metre karelik pimapen bir büfenin devren satılık olduğunu duydu ve büyük oğlu işletsin diye satın aldı. 5 ay sonra oğlu askere gidince büfeyi kendisi işletmeye devam etti.

Her gün aynı durakta inip, Fırlatılan Adam’dan sigara alan Şair Eşref Apartmanı yöneticisi, apartmanlarına kapıcı aradıklarını söylediğinde Fırlatılan Adam bir an bile düşünmeden büfeyi satıp kapıcılığa başladı. O zamandan beri de kapıcı.

Sonradan da olsa, apartmanındaki herkes gibi o da bir halk partili.

2018 Mayıs’ta, Muharrem İnce’nin İzmir’de yaptığı bir konuşmada sahneye fırlayıp onunla selfie çekinmek isteyen Fırlatılan Adam, selfie’den hemen sonra korumalar tarafından fırlatıldı.

Bu fotoğraf, Fırlatılan Adama ait, ismi “Fırlatmaya 10 Saniye”, 2018 yılı Mayıs Ayı’nda Fırlatılan Adamın kendi cep telefonu ile çekildi.

Fotoğrafın ne şartlar altında çekildiği şuradan izlenebilir:

Fotoğraf ne anlatıyor? Fotoğrafa baktığınızda Fırlatılan Adam henüz fırlatılan adam değil. Kime gösterecekti, nerede paylaşacaktı, nerede sergileyecekti acaba bu fotoğrafı. Neden bu kadar mutlu? Az sonra fırlatılacağının farkında olsa yine de mutlu olur muydu? Fırlatıyor ama çalışıyor diye düşünüp yine de sahneye fırlarmıydı acaba? Basit bir fotoğraf, ünlüyle çekilmiş bir selfie karesi. Fotoğrafın kendisi hiç birşey anlatmıyor!

2 - Fırlatmaya 10 Saniye, 2013

Bu fotoğraf ise İlker Canikligil’e ait. Fotoğraf, İlker Canikligilin Aralık 2014 yılında İstanbul Zorlu Performans Sanatları Merkezi Galeri alanındaki “Çok Aslında Azdır” isimli ilk solo sergisinde yer aldı.

Adı, “Fırlatmaya 10 Saniye”. (2013, Pleksiglas Altında Arşivsel Pigment Baskı, 150*190 cm.)

Fırlatmaya 10 Saniye çok yüksek çözünürlüklü ve büyük boyutta bir fotoğraf. Çekim sonrasında manipüle edilip, içinde çoğaltmalar uygulanmış bir fotoğraf.

Fotoğrafta ihtişamlı, büyük bir iş kulesi var. Başlangıçta fotoğraf bu büyük iş kulesinin fotoğrafı gibi görünüyor, daha yakından bakıldığında ışığı yanan katlardaki çalışan yüzlerce insan, bilgisayarlar, ofis malzemeleri de ayırt edilebiliyor.

İlker Canikligil fotoğrafını aşağı yukarı şöyle anlatıyor; Fotoğrafa ilk bakıldığında hızlıca kavranıyor ve büyük bir kuleden başkası görünmüyor. O İlk bakıştaki basitlik, teklik ve büyük olmasına rağmen azlık hissi serginin temel amacı.

Çünkü fotoğrafa daha yakından bakıldığında görülebilen bir çokluk var. İşte bu çokluk aslında en başta hissedilen azlığı meydana getiren şey. Çokluğun sonunda azlığa yol açtığıyla ilgili eleştirel bir fotoğraf.

Fotoğrafın ne şartlar altında sergilendiği şuradan izlenebilir.


Fotoğrafın çok net bir anlatısı var. Tutarlı ve temiz. Planlı ve teknik bir fotoğraf. 

3-Son
Seçim yapacak olsak acaba hangi fotoğrafa bakmış olmayı, görmeyi daha çok isteriz. 

Neden birini diğerine üstün görürüz? Ne zaman hangisini üstün görürüz? Kim hangisini görmekten daha çok haz alır, kim diğerini görmek ister? 


Yukarıdaki fotoğrafa hangimiz sahip olmak ister? Bizim için ne ifade eder? 

Bu fotoğrafın bilmediğimiz, tanımadığımız kasabalı bir adama ne ifade ettiği şuradan izlenebilir.

https://www.youtube.com/watch?v=JNXokIuBuDk

Söylemeye çalıştığım belki de şu; amaçsız, plansız ve belki de rastlantısal bir şekilde yaratılan bazı şeyler bazen, belli bir disipline, tekniğe bağlı kalınarak yaratılandan daha kıymetli olabilir. Belki de olmaz.